1854
Soylu bir adam arabasıyla cadde de gidiyordu.
Sanki hiç toz yokmuş gibi,
Dünya Atlas’ın sırtında dümdüzmüş gibi,
Arkada kalan, arkadan bakan hiç yokmuş gibi,
Ezip geçtiği sokakların efendisiymiş gibi
Gidiyordu.
Zaman ona dokunmazmış gibi gidiyordu
Giderken arkasında kalan ruhları öldürür gibi,
Bu koca dünya ona küçücükmüş gibi,
Bir dursa dumandan hayaller çökecek gibi gidiyordu.
Babamı da arkasında bıraktı giderken,
Benim çocuk gözlerim anlamadı da,
Annem söyledi sonradan,
İyidir ara ara gidenlerin arkasından
ölmek diye..